OlegDoroshin / Shutterstock.com
M6 kanalı beğeni ile izlenen Pekin Express programının 2. Bölümünü Birmanya’da çekildi. Dünyanın en çok şiddete ve maruza kalan Myammarın Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların yaşadıklarını görmezden gelen kanal ilk bölümüne göre 700 bin seyirci kaybetti. Böylece 10 yıldır yayınlanan programın tarihinin en kötü izlenme seviyesine düştü.
M6 bu sene bu program için çok yatırım yaptı. Dolaysıyla kar yapabilmek için izlenme oranlarının acilen yükselmesi gerekiyor. Bu nedenle de programı iptal etmesi düşünülemez. Program sunucusu Stephane Rotenberg katıldığı bir radyo programında çekimlerin çok pahalıya mal olduğunu itiraf etmişti.
Anlaşıldığı üzerede M6 sadece ve sadece ekonomik nedenlerden dolayı programı kaldırmıyor. Tabi kanalın ekonomik nedenlerden dolayı bir programı kaldırmaması anlaşabilir. Ancak büyük bir risk alarak tepkilerin dineceğini beklentisi ile yayına devam etme stratejisi çok daha kötü sonuçlar doğurabilir. Bu strateji bazen işe yarasa da her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabiliyor. M6 ise hatasını kabul etmeyerek hala açıklama yapmaması tepkileri daha da artırıyor.
Sesszlikten H&M’in terkine!
M6 tepkileri görmesi gerekiyordu. Bunun içinde mesela 2007’de ve 2010 den yeniden yayınlanan bir belgesi bir kez daha yayınlayabilirdi. (Sur M6, « Birmanie : silence, on tue » : mais, ça c’était avant…) Bu belgeselde Birmanya’nın diktatör olduğu ve insanların dünyanın gözü önünde katledildiği anlatılıyordu. Hatta çok daha basit bir şekilde programı yayınlanırken sadece bir alt yazı ile burada olan olaylara dikkat çekse yeterli olacaktı. Ancak kanal nefreti seçerek “dayak” yemeyi göze aldı.
Puma, Tefal, Lacoste, Guy Degrenne, Go Sport, Hugo & cie, Aigle, Zadig et Voltaire, The Kooples HOF, IKKS, American Vintage, H&M, Eleven Paris, Twin for Peace bu seneki ana sponsorlar. Hepsinin logoso programın web sayfasında görünüyor.
Capture d’écran réalisée dimanche 27 avril 2014
Programın http://pekin-express.m6.fr/partenaires.html web sayfasına gittiğinizde aşağıdaki ekran görüntüsünü görebilirsiniz.
Ancak Google cachelerinden de görülebileceği gibi bu sayfa birkaç değişikliğe uğramış. Kendiniz bir göz atabilirsiniz.
İlk ekran görüntüsünde H&M logosu gözükmezken ikincisinde ise var olduğu görülüyor. Bu görüntü ise 20 Nisana aitken ilk görüntü daha yeni alındı.
Peki 20 Nisan ile bugün arasında ne oldu? Bu sorunun cevabını da verelim.
Amel, bir Internet kullanıcı H&M’e yazıyor
Sayfamızı sürekli okuyan Amel, programa sponsor olan şirketlerine mail göndermenin bir zararı olmayacağını düşünerek hepsine tek tek yazar. Birkaç satırda markalarını boykot etmeye karar verdiğini, “insanlığı para ve itibar için ayaklar altına alıyorsunuz…. Ben insancıl tüketmeden yanayım. Tüketim şeklimizi değiştirmeye kararlı insanlarız” der. Son olarak da “Yeter Uyanın artık!” diye e-postasına son verir.
Amel e-postasını 18 Nisan Cuma sabahı göndermiştir. Tarihlere lütfen dikkat edin çünkü çok önemli. H&M ise ancak 1 hafta sonra yani 25 Nisan cevap verebilmiştir. Aşağıda cevabı okuyabilirsiniz:
Merhaba,
Gönderdiğiniz e-posta elimize ulaşmış ve tüm dikkatimizi çekmiştir. Bu konularda bizim kadar hassas olduğunuzu görüyoruz.
Biz sadece kıyafetlerimizi programın sunucusuna ödünç olarak verdik ancak bu bizim programa sponsor olduğumuz manasına gelmez.
Bu nedenle tüm karmaşıklığı önlemek için logomuzun internet sitesinden çıkartılmasını talep ettik.
Eğer sizi veya herhangi birini rahatsız ettiysek özür dileriz. Asla böyle bir niyetimiz değildi. Sizleri hala müşterimiz olarak görmekten memnuniyet duyar saygılarımızı sunarız.
H&M ekibi
Gördüğünüz gibi sadece ve sadece H&M müşterisinin bir e-postası M6’i bıraktırdı. Yani birkaç satırlık Mail çok iş yaptırdı. Aslında gerçek öyle mi? Pek öyle denemez. Aslında gerçek biraz daha karmaşık. Ama Amel’in hareketi tam zamanında gönderilmiş. Bu tür olaylar bizi daha çok hareket etmeye sevk etmeli ve umutsuzluğa sevk etmemeli. İngilizce de ki bir deyim gibi “never give up” yani “hiçbir zaman bırakma!”. Sen gerekini yap gerisini Allah’a bırak.
Eğer H&M M6’e sponsor olmayı bıraktıysa bu aslında Amel’e şirin görünmek için değil her ne kadar sosyal medyada söylenenleri pür dikkat kesilseler de. Hatırlayın Amel’e cevap 25 Nisan’da gelmişti. Ancak bir gün önce, France 2 kanalında Bengaldesh’te çöken bina ile ilgili bir röportaj yayınlanmış ve orada üretim yapan firmalar eleştirilmişti. (Envoyé spécial diffusait sur France 2 une enquête accablante). H&M bu e-postayı o röportaja bağlamıştı.
Dolaysıyla bu bağlamda H&M in cevabı aslında çok saçma. Şirketin iletişim servisi zaten akıl almaz açıklamalarla firmayı zor durumda bırakmıştı. İki büyük hata yan yana gelince H&M şirketinin imajı daha da dibe ineceğe benziyor.
Peki burada M6’in durumu ne olacak? Kanal kendisine rağmen büyük bir imaj kaybına upramış oldu. Aslında Bengaldesh konusu onları ilgilendirmiyordu. Sonuçları çok zarar getireceği aşikar. Belliki 2 şirket yöneticileri de eski nesile ait. O zamanları seyircinin yüzüne tükürseler ve seyirci itiraz etse “ne olacak sanki belki kurusun” diyebilirlerdi.
Pekin Express ve H&M kötü bir reklam olayına sahne oldu. İkisi de büyük stratejik hatalar yaptı. Aslında belki de bu doğal. Özellikle M6 burnumuzun dibinde yaşanan “dijital devrimi” pek kavrayamamış gibi görüyor. Onlar hala Internet öncesini yaşıyor olabilir.
Onlara göre ideal olan seyirici sadece seyirci olarak kalacak, hiçbir şeye karışmayacak ve sadece ve sadece reklam verenler dikkate alınacak. Birileri bunlara seyirci olmadan reklamcıların bir işe yaramayacağını hatırlatmalı.
Fatih K.
